Türk-İş tarafından Zonguldak’ta Madenci Anıtı önünde düzenlenen mitingine katılan işçiler, ellerinde pankartlarla Madenci Korosu’nun seslendirdiği şarkılara eşlik etti.
Konserin ardından mitingde konuşan Atalay, örgütlendiğinde işçinin kapının önüne konulduğunu, üç kuruş ücret aldığı zaman “işçinin maaşı müdürü geçti” dendiğini savundu.
Atalay, “12 ay çalışıyoruz, 10 buçuk ay maaş alıyoruz. Bu adil değil. Bu sürdürülebilir vergi sistemi değil. Bu vergi meselesini bir an evvel gözden geçirin. Dayanma gücümüz kalmadı.” diye konuştu.
Emeklilerin, asgari ücretlilerin aldığı maaşlarla geçinemediklerini söyleyen Atalay, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını istedi. Atalay, şöyle devam etti:
“Biz işçiler belediyelerde ya çöp topluyoruz ya şoförüz ya çaycıyız. 3 kuruş para alıyoruz. Hiç fark etmiyor, ülkenin her bölgesinde değişik partilerdeki belediyeler değişiyor, işçileri çıkartıyorlar. Bunu kabul etmek inanın doğru değil. İşçilerin, yetimin, mazlumun vebalini almamak lazım. İki yakanız bir araya gelmez. Onun için biz bu ülkede, işçiler, kol kola olacağız. Her meseleyi çözmek için gayret sarf edeceğiz.”
Atalay, Zonguldak’ta ruhsatsız işletilen maden ocakları sorunun bir an önce çözüme kavuşturulması gerektiğini ifade etti.
Hayat pahalılığının hissedildiğini dile getiren Atalay, şunları kaydetti:
“TÜRK-İŞ olarak işçinin, emeklinin insana yakışır koşullarda hayatı olsun diye beraber gayret sarf ediyoruz. Çalışanın, emeklinin hakkını arıyoruz. Sokaktaki enflasyonu biz iyi biliyoruz. Emeğimizin karşılığını alana kadar mücadeleye beraber devam edeceğiz. Biz iki kelimelik bir şey istiyoruz. İnsan onuruna yaraşır bir talep. Yaşam talep ediyoruz, fazla bir şey talep etmiyoruz.”
Konuşmanın ardından karanfil dağıtan Atalay, işçilerle sohbet edip hatıra fotoğrafı çektirdi.
